sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Şiirler ve Yazılar > Hayata Dair Yazılar
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi Forumları Okundu Kabul Et


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 12-24-2008, 03:57   #1
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart Bozuk simit parasıyla cenneti satın almak !

Günün son dersinin sonuna gelinmişti. Öğrenciler çıkmak için sabırsızlanıyordu.

Defter ve kitaplarını çantalarına koydular. Zil çalar çalmaz, dışarı çıkmak için hazırdılar.


Yalnız, Ali hazırlanmamıştı. Gecikmek için de elinden geleni yapıyordu. Nihayet zil çaldı.

Öğrenciler bir anda kapıya yöneldi. Ali, yerinden kalkmadı. Ağır ağır eşyasını topladı.

Bir yandan göz ucuyla öğretmenine bakıyor, bir yandan da arkadaşlarının gitmesini

bekliyordu.

Öğretmeni, onun bu halini fark etti:
- Hayrola Ali, dedi. Eve gitmeyecek misin?


Ali, son arkadaşının da çıktığını görünce cevap verdi:
- Sizinle konuşmak istiyordum öğretmenim.
-
Peki, dedi öğretmeni. Ne söyleyeceksin bakalım?
-
Ahmet arkadaşımız var ya…
-
Evet, ne olmuş Ahmet'e?
- Durumları pek iyi değil galiba. Annesi, beslenme çantasına pekiyi şeyler koymuyor.
- Eee?
- Ona yardim etmek istiyorum. Ama benim yardim ettiğimi bilirse üzülür.
Günde bir simit parası biriktirip her hafta size versem, siz de ona verseniz?


Cebinden bir avuç bozuk para çıkarıp öğretmenin masasının üzerine koydu.
Nurhan Öğretmen, paraya dokunmadı. Sandalyesine oturup düşündü.
Ali hakkındaki bilgilerini yokladı. Bildiği kadarıyla ailesinin durumu pekiyi değildi.
Bu çalışkan ve sevimli öğrencisi, ne kadar da iyi niyetli ve düşünceliydi.

Zengin bir ailenin çocuğu değildi. Buna rağmen yardim etmek istiyordu.
Üstelik yardım ettiğinin bilinmesini istemiyordu.

Nurhan Öğretmen:
- Dur bakalım Ali, dedi. Bildiğim kadarıyla sizin de maddî durumunuz pekiyi değil.
Yanlış mı biliyorum?
- Doğru biliyorsunuz öğretmenim. Babam gündelikçi. Çoğu zaman iş bulamıyor.
Ama ben de çalışıyor, para kazanıyorum.
- Nerede çalışıyorsun?
- Simit satıyorum.


Nurhan Öğretmen yine durup düşündü.
İyiliğin bu kadarına ne demeliydi şimdi? Bunun gerçekleşmesi zordu.
Onu, bundan vazgeçirmek için bir çare bulmalıydı.
Bunu yaparken, sevimli öğrencisini de kırmamalıydı. Onunla biraz daha konuşursa,
belki bir yolunu bulurdu.

Nurhan Öğretmen, Ali'ye dondu:
- Büyüyünce ne olmak istiyorsun, diye sordu.
- Çok zengin bir işadamı…
- Niçin?
- İnsanlara daha çok yardım etmek için…
- Güzel, dedi Nurhan Öğretmen. Bak simdi Ali, Ahmet'in ailesinin durumu pekiyi değil,
bu doğru. Ama sizinki de bundan pek farklı değil. İstersen acele etme.

Çok zengin olduğun zaman insanlara yardim edersin. Olmaz mı?
- Olmaz, dedi Ali. Şimdi yapmalıyım.
— Neden olmaz?
— Üç sebepten dolayı olmaz.

Birincisi: Bu para zaten benim değil. İyilik ettiğim için Allah, beni insanlara sevimli gösteriyor.

İnsanlar da bundan etkileniyor, daha çok simit alıyorlar.

Bu sayede gün boyu çalışanlardan bile fazla simit satıyorum.
Hele mahallede Hasan Amca var, her gün iki simit alıp güvercinlere veriyor.

İkincisi: 'Ağaç yas iken eğilir.' deniliyor. Şimdiden iyilik yapmayı öğrenmezsem
büyüdüğümde hiç yapamam.

Üçüncüsü ise daha önemli: Büyüdüğüm zaman çok zengin bir işadamı olmak istiyorum.
Zamanında yatırım yapmayanlar büyük işadamı olamazlar.

Nurhan Öğretmen, karsısında büyük biri varmış gibi dinliyordu:
- Bu sonuncusunu pekiyi anlayamadım, dedi.


- Açıklayayım öğretmenim, dedi Ali. Şimdi, çok zengin olmadığım için,
ancak günde
bir simit parası kadar yardım edebiliyorum. Bundan fazlasını veremem.
Allah, Cennet'i gücü kadar iyilik edene veriyor. Şimdi gücüm bu olduğuna göre,
Cennet'in fiyatı birkaç simit parası kadardır. Eğer zengin olmadan ölürsem
birkaç simit parasıyla Cennet'e girebilirim. Bundan daha karlı bir yatırım olur mu?

Nurhan Öğretmen'in gözleri dolmuştu.
Başını 'Evet' anlamında sallarken Ali'yi evine yolladı.

Sınıfa geri dönerken okulun boşaldığını fark etti.
Eşyalarını toplamak için masasına döndüğünde
Ali'nin bıraktığı paraların masa üstünde kaldığını fark etti.
Sandalyesine gayri ihtiyari oturdu ve paraları eline aldı.
Hiçbir para ona bu kadar kıymetli gelmemişti.
Sanki elinde dünyanın en kıymetli incilerini, yakutlarını, elmaslarını tutuyordu.
Hatta bu paralar onlardan bile kıymetliydi. Bu paralar, bu bozuk SIMIT paraları,
Cenneti satın alabilecek paralardı.
Sanki hiç bırakmak istemeyen bir duygu ile sımsıkı kavradı bu bozuk simit paralarını.

Oturduğu yerden kalkamadı Nurhan Öğretmen. İçinin dolduğunu,
Tarif edilemeyen duygulara boğulduğunu hissetti.

Birden boşalan sağanak yağmurlar gibi ağlamaya başladı.
Ağladı… Ağladı… Ağladı.

Kendine geldiğinde aksam olmuştu.
Yavaş adımlarla sınıftan çıkıp okuldan ayrılırken bekçi Sadık
'Bozuk Simit paraları ile cenneti satın almak,
Bozuk Simit paraları ile cenneti satın almak' diye
Nurhan öğretmenin sayıkladığını duydu. Bekçinin hayretler içinde,
'Ne dediniz hocam?' demesini bile duymayan Nurhan öğretmen,
bekçinin şaşkın bakışları altında akşamın alaca karanlığına karışıvermişti


Hikayeyi beğenmişseniz ve Ali'den utanmışsanız, maddi
durumunuz iyi değilse bile, iki tane ekmek alıp bölgenizdeki bir
fakirin kapısına bırakın.
Bir okul önünde biraz bekleyip yırtık ayakkabısı olan
bir çocuğa ayakkabı alın.
Maddi ihtiyacı olan bir akrabanıza yardım edin.
Yeter ki boş durmayın!
kmeği paylaşmak ekmekten daha lezzetlidir.
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 22:38


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog