|
Türkler'in ve Yabancıların Biyografileri Ünlüler, Artistler, Aktörler, Sanatçılar , Rektörler, İş Adamları, Gazeteciler, Kaşifler, İdoller, Örnek Alınacak Kişiler - Biyografi |
Seçenekler | Stil |
01-18-2014, 12:45 | #1 |
bilim alanında topluma örnek olmuş bir kişinin çocukluğu
Einstein'in utangaç ve içine kapalı bir çocukluğu vardır. Hiçbir zaman başarılı bir öğrenci olamadı. Einstein'in özelliği çok şey bilme değil,
üşünme ve anlama farkıdır. Onun gözünde ideal yaşam dışardan en az (Karışılan yaşamdır. Otuz yaşına gelinceye kadar gerçek bir fizikçiyle de karşılaşmamıştır. Bu onun açısından büyük bir talihtir. Böylece çevresinde onun atılımını köstekleyen kimse olmamıştır. Milyonları etkileyen bu bilim adamı bir bakıma kimsenin etkileyemediği bir adamdır. EİNSTEİN TEMBEL KÖPEK MİYDİ- EGITIM SİSTEMİ VE ÖGRETMEN YANLIŞLARI -Sen hiç bir şey olamazsın Einstein!(Einsteinin öğretmeni) -“ogrenmemi engelleyen tek sey aldıgım egitim olmustur.” Einstein - Ögretim, ogrencinin tatsız bir gorev degil, degerli bir armagan olarak algılayacagı sekilde olmalı...A.EINSTEIN Teaching should be such that what is offered is perceived as a valuable gift and not as a hard duty. -- Albert Einstein The mediocre teacher tells... The good teacher explains. The superior teacher demonstrates. The great teacher inspires. Sıradan ogretmen anlatır. iyi ogretmen izah eder. Ustun ogrretmen ornekler gosterir. Buyuk hoca ise ilham kaynagidir.THOMAS WARD Imagination is more important than knowledge. Knowledge is limited. Imagination encircles the world. -- Albert Einstein Hayal gucu ve yaraticilik bilgiden daha onemlidir. Bilginin sinirlari var, ama hayal gucu tum evreni kucaklar... (serbest ceviri)-YINE EINSTEIN EINSTEIN’in bilgi yuklemeye dayanan ezberci egitim yuzunden okul ve egitimle arasi hic iyi olmamisti Ogetmenleri nazarinda derslere ilgisiz ve tembel bir ogrenciydi. Daha sonra kendisi bu durumu “ogrenmemi engelleyen tek sey aldıgım egitim olmustur.” diye anlatırdi. Cunku ogretme yolu ile egitim ‘devamlı mudahele’ anlamı tasır: Oysa neyi, nasıl ve ne zaman yapacagini ogretici olarak siz empoze ettiginiz zaman deha kendini gosteremez. Ona yol gösteren 5 yasındayken babasının hediye ettiği bir pusula idi Einstein, tartismasiz zamanimizin en buyuk adamlarindan biriydi. En iyi bilim adamlarinin baslicaca niteligi olan basitlik, onda yuksek derecede vardi: butunuyle kisisel olmayan seyleri bilme ve anlama isteginden gelen bir basitlik. Ayrica onda bilinen seyleri hemen dogru kabul etmeme yetenegi de vardi Newton, elmalarin nasil l olup da dustugune hayret ediyordu; Einstein de esit dort cubugun bir kare olusturmasi karsisinda da hayranlik dolu bir minnettarllik duyuyordu, cunku hayal edebildigi evrenlerin cogunda kare diye bir sey yoktu. tartismasiz , zamanimizin en buyuk adamlarindan biriydi. En iyi "Dahi " olarak bilinen ve kabul edilen dunyadaki bir cok kimselerin hayat hikayeleri incelendiginde birtakim basit deneyimlerin bile onlarin calismalarini veya performanslarini ne kadar cok esinlendigi gorulecektir. Ornegin, Albert Einstein icin bu deneyim, bes yasindayken babasinin ona hediye ettigi basit bir manyetik pusula sonucundadir. Einstein'a gore, bu yasantisi onda icinde yasadigimiz evrenin gizemlerine karsi buyuk miktarda merak ve kesif istegi uyandirmisti. Gercekte, bu deneyim Einstein'in uyuyan dehasini harekete gecirdi ve onu yirminci yuzyil dusunce dunyasinin onemli bir figuru haline getirecek buluslar yolculuguna baslattı .Einstein...ice kapanik , oyundan hoslanmayan, gec konusmus (rivayete gore 4 yasinda konusmus) bir cocuktu. Bu yalnizlik doneminin izlerini tum yasami boyunca korudu. Annesi Paulin' in istegi uzerine 6 yasinda keman dersleri almaya basladi KlasIk muzik kulturu, yasami boyunca onun icin dinlendirici bir ugras olacakti. Cep pusulasinin esrariyla soru sormaya basladi . Bir pusulanin ignesi neden hep ayni yonde donuyordu? 4-5 yaslarinda kendisine sordugu bir soruydu bu. 12 yasina geldiginde Pisagor teoremiyle tanisti ve gorunurdeki karmasikliğina karsin bir dizi olgunun basit bir aciklamasi olacagina inanmaya basladi. Liseye yazildi . Sonra 1894' te babasinin isi bozuldu ve aile, italya' nin Milano kentine goc etti. Einstein de Bir Zamanlar Universite Sinavini Kazanamamisti Einstein, bir delikanli olarak pek az zeka umudu verdi. Bir ogretmeni “sen asla bir sey olamayacaksin Eistein” sozleri uzerine kati bir disiplini ve skolastik egitim uygulayan Alman okul sistemini terk etti. 16 yasinda iken Zurih Teknik Universitesi'ne girmek istedi. Ama matematik disindaki konularda -modern diller, zooloji ve botanik bilgisi- eksIk oldugu icin universiteye alinmadi. Ancak o yilmadi . Bir liseye devam etti, lise diplomasi aldi, 1896' da Zurih Teknik Universitesi' nin fizik ve matematik ogretmeni yetistiren bolumune kaydolmayi basardi. "Büyük zekalar, sıradan ruhlar tarafından engellenmiştir. A.Einstein" Zurih Teknik Universitesi, onun dusuncelerini sekillendirdi. Ogrenime basladigi zaman buyuk matematikci Hermann Minkowski ile karsilasti. Her bilim adaminin iyi bir ogretmen oldugu soylenemez. Einstein, Minkowski' nin derslerini pek ilgi cekici bulmadi; ama kuramlarinin matematiksel formulasyonunda Minkowski, ona esin kaynagi oldu. Dogrusu, Minkowski de o zamanlar Einstein’i sevmiyordu, cunku ona “tembel kopek” diyordu. "Matematik ile ilgili sorunu olanlar üzülmesin, emin olsunlar ki benim sorunlarim onlarinkilerden cok daha fazla.."A EINSTEIN öte yandan, felce ugratici deneyimler, kristallestirici deneyimlerin aksine bir bireyde varolan zeka potansiyellerini sonduren, korelten veya yok eden tecrubeleri icerirler. Felce ugratici deneyimler, genellikle bir bireyin belli bir zeka alaninin saglikli gelismesini engelleyen utanma, asagilanma, sucluluk duygusu, korku ve kizginlik gibi olumsuz duygularla doludur KURCALAYARAK ÖĞRENİYOR Einstein, Teknik Universiteden 1900' de mezun oldu; Isvicre vatandasligina gecti; kisa bir sure ogretmenlik yapti. Disipline karsi tutumu yuzunden ogrencileri tarafindan cok sevilen, fakat basarısiz bir ogretmendi. Einstein italya’da bir tatilden sonra, egitimini isvicre Federal Politeknik Okulu’nda 1901'de tamamladi; cok az derse girdigi halde, bir arkadasinin tuttugu mukemmel ders notlari sayesinde kurslari gecmeyi basardi Einstein akademik bir gorev bulamayinca, 1902' de isvicre' nin Bern kentindeki patent burosunda memur ("ucuncu sinif teknik uzman") olarak calismaya basladi. Gorevi, burodan onay almak uzere teslim edilmis bircok icat arasindan secim yapmakti “Einstein, patent burosunda bir memurdu” denince, insanin aklina bizdeki “bugun git yarin gel memurlugu” gelir. Patent burosu, oyle siradan bir yer degildi aslinda. Burada yeni buluslara patent veriliyor ve kesifler inceleniyordu. Buroya sunulan buluslarin temel dusuncelerini kisa zamanda ortaya cikarma isi Einstein' de kuramsal dusunme yetenegini gelistirdi. Ayrica burodaki gorevi, bilimsel aletlerin yapilmasi konusundaki merakini kamciladi. Kucuk elektrik yuklerini olcmek icin gelistirdigi bir alet, bugun Bern' de sergileniyor.. Einstein' in yeni buluslara ve aletlere ilgisi sandigimizdan fazla. Patent burosundan ayrildiktan sonra bile Avrupa' da yeni aletler uzerine calisan bazi fabrikalarda danismanlik (musavirlik) yaptigini goruyoruz. Bu icatlarin bir kismi sayelerinde ekonomik hanedanliklar kurulacak olan hunerli aletlerdi,bir kismi da komik ve inanilmasi guc seyler ve basit makinalardi. Einstein once aletleri inceliyor, sonra da onlarla ilgili bilgilerin sunuldugu metinleri okuyordu... Orada calisirken , en karmasik gorunen şeylerin bile basit, temel prensiplere indirgenebilecegini ogrendi ve bu dersi hic unutmadi 1905'teki dahi vuruşunun temelleri iste boyle atildi. "hayat iki sekilde yasanır: ya hic mucize yokmus gibi, ya da hersey birer mucizeymis gibi"A. EINSTEIN ''bir kum tanesinin sirrini cozmeyi basarsaydik, butun dunyanin sirrini ogrenmis olurduk.'' "bende ozel bir yetenek arayanlar yanılıyorlar, sadece derin bir anlama merakım var... " A.EINSTEIN Bir insan icin olguları ogrenmek o kadar onemli degildir. Bunun icin bir yuksek okula cidden bir ihtiyacı yoktur. Bunları kitaplardan ogrenebilir. Yuksek bilimler okulundaki egitim degeri bir cok gercegii ogrenmek degildir, kitaplardan ogrenebilecek bir seyi dusunmek icin aklı egitmektir. (Thomas Edison’un “Yuksek egitim gereksizdir” fikri uzerine, 1921) A EINSTEIN "hicbir yanlıslıga dusmeyen kisi, yeni bir hicbirseyi denemeyendir... " ''cok fazla okuyan ve beynini cok az kullanan bir adam, basit dusuncenin tembel aliskanliklari icinde kalir.'' AMA EINSTEIN AMCANIN Bizim cocuklara da bir çift sözü var : ''a’yi hayatta basari olarak tanimlayalim. o zaman a=x+y+z. x calismaktir, y oyundur, z ise ceneyi tutmasini bilmektir.'' HER GÜN BİR KONUYA 15 DAKİKASINI AYIRAN BİR YILIN SONUNDA O KONUDA UZMAN OLUR. A.EİNSTEİN |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|