sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞİTİM - ÖĞRETİM - KARİYER > SonForum Makale Arşivi > Diğer Dersler
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-05-2008, 18:38   #1
Kullanıcı Adı
_SoN_
Exclamation Bilgisayarın Tarihçesi

Bilgisayarın Tarihçesi
Bilgisayar ilk defa milattan önce II. yüzyılda, Çinliler tarafından mayın tarlası oynamak için düşünülmüş bir makinedir. Fakat o dönemde henüz mayın icat edilmediği için bilgisayar icadından vazgeçilmiş ve - biraz da işin kolayına kaçılarak - pusula icat edilmiştir. Çinliler'den sonra tarihte ilk defa bilgisayar kavramına Yunanlılar'da rastlıyoruz. Yunanlılar abaküs denilen bir makine icat etmişlerdi. Bu makine ile toplama, çıkarma ve çarpma işlemlerini yapabiliyorlardı. Bölme işlemi ise yapılamıyordu. Çünkü abaküs ile bölme işlemi yapma denemeleri abaküsün paramparça olmasıyla birlikte başarısızlığa uğramıştı. Neyseki o dönemde bölmek çok da gerekli değildi. İnsanlar toplayıp, çıkarıp, çarparak da mutlu olabiliyordu.

Bilgisayarın atasının abaküs olduğunu iddia etmek alışılagelmiş bir yazar tavrıdır. Biz de bu alışkanlığı bozmayalım dedik, abaküsten bahsettik. Ama aslında abaküsün günümüz bilgisayarlarıyla herhangi bir benzerliği olduğu söylenemez. Bir kere abaküsle İnternet'e bağlanamazsınız. Counter Strike da yok. Eee? Nasıl bilgisayar bu? Varsa yoksa boncuk! Üç boncuk sağa, iki boncuk sola. Ne anladım ki ben bundan?
Abaküs uzunca bir süre kullanılmış, bu durum bilgisayarın icat edilmesini yüzyıllar boyu geciktirmiştir. Arapların sıfırı bulmasıyla abaküs ilk büyük problemle karşılaştı. Buna n0k (number zero problem) deniyordu. Sıfır boncuk abaküs üzerinde gösterilemiyordu. Sıfır boncuğu sola çekmeye çalışan Yunan bilim adamları "segmentation fault" hatasıyla karşılaşmış, mavi boncuğa düşmüşlerdi. (Mavi boncuk günümüz bilgisayarlarında mavi ekran olarak görülür.) Her ne kadar dönemin Abasoft isimli başı çeken abaküs firması sıfır problemiyle ilgili patch neyin çıkarmaya çalışmışsa da, abaküsün makus talihi değişmedi ve bir daha dirilmemek üzere tarihin karanlıklarına gömüldü. (The History of Abacus, O'Reilly Books, 1994)
Abaküsten sonra bilgisayar tarihinde zikredilebilecek bir diğer buluş Mantık'tır. Mantık, p ise q, q ise r gibi önermelerle beynin çalışma mantığını anlamaya çalışan, özellikle lise birinci sınıf öğrencilerinin Matematik'ten nefret etmesini sağlamak için geliştirilmiş gereksiz bir bilim dalıdır. Bu bilim dalının gerekli olduğunu düşünen bilim adamları "p ve q veya r gerekli ise mantık neden gerekli olmasın?" gibi söylemlerle bilim dünyasını meşgul etmiş, ortaya somut birşey koyamamış, tesadüfen bilgisayarın temel mantığını formüle eden boolean cebirini keşfetmişlerdir. Soyadı Boole olacak kadar kendini bu konuya kaptırmış bir bilim adamı olan George Boole, onluk sayma sistemindeki başarısızlığını ikilik sayma sistemiyle ilgili boolean cebirini geliştirerek örtbas etmeye çalışmış, bu arada hasbelkader bilgisayarın felsefi temellerini de inşa etmiştir.
Şimdilik bu kadar tarih yeter. Son olarak ilk mekanik bilgasayarı Charles Babbage'ın, elektrikli olanını da Konrad Zuse'nin icat ettiğini belirterek daha heyecanlı konulara yelken açalım.
Kendi bilgisayarımızı yapalım!

Malzemeler :
- 1 adet televizyon,
- 1 adet daktilo,
- 2 metre kadar kablo,
- 1 tane fare (cansız)
Yapılışı :
Daktiloyu televizyonun önüne koyun. Daktilonun herhangi bir yeriyle televizyonun anten girişini kabloyla birleştirin. Ölü fareyi daktilonun sağına koyup kuyruğunu daktilonun altına sıkıştırın. İşte size bilgisayar! Hahaha! Şaka şaka. Kolay mı öle bilgisayar yapmak? Önce bilgisayarın yapısından bahsetmemiz lazım. Nelerden oluşur? Nasıl çalışır? Bütün bu konuları irdeledikten sonra hala bilgisayar yapmak isterseniz, artık size kalmış. Yiyin kendinizi.

Bilgisayarın Yapısı
Bilgisayarlar hard ve soft ware'den oluşur. Hard sert, soft yumuşak demektir. Hard kısımları (ekran, fare, klavye gibi) vurulduğunda acıtacak cinsten malzemelerden yapılmıştır. Hatta ekran öldürücü bile olabilir. Fare az acıtır. Klavyenin tuşları çıkartılıp rakibe taş niyetine atılabilir ama hafif oldukları için fazla acıtmazlar. Soft kısımları ise rüya gibi, aşk gibi soyuttur. Yazı şeklinde yazılıp, bilgisayarın hafızasına yüklenip, oradan execute ettirilirler. Bilgisayarın sert kısımları bu yumuşak yazılarla yönetilir. Bu şekilde bilgisayar faydalı bir insan olmaya çalışır. Yumuşak yazılara bilgisayar terminolojisinde program denir. Programlar programlama dilleri denilen özel dillerle yazılırlar. Bu diller insanoğlunun kullandığı dillerden farksızdır. Kendilerine has gramerleri vardır, kelimeleri vardır, cümleleri vardır. Normal bir insan 3-4 aylık bir eğitimle herhangi bir programlama dilinde akıcı olarak konuşabilir. Ama bu gereksizdir, çünkü bilgisayarların kulağı yoktur. Bu yüzden programcılar programlama dilleriyle konuşmak yerine yazmayı tercih ederler.
_SoN_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 01:57


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı