11-13-2007, 19:04 | #1 |
Beş Hececiler
Beş Hececiler
Beş Hececiler, Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy ve Orhan Seyfi Orhon tarafından geliştirilen [cumhuriyet] dönemi şiir akımıdır. Hecenin beş şairi adıyla da anılan bu sanatçılar milli edebiyat akımından etkilenmiş ve şiirlerinde hece veznini kullanmışlardır. Beş hececiler şiire birinci dünya savaşı ve milli mücadele döneminde başlamışlardır. Beş hececiler ilk şiirlerinde aruz veznini kullanmışlarsa da sonradan heceye geçmişlerdir. Şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı tercih etmişlerdir. Şiirde memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temaları işlemişlerdir. Mısra kümelerinde dörtlük esasına bağlı kalmayıp, yeni yeni biçimler aramışlardır. Nesir cümlesini şiire aktarmış ve düzyazıdaki söz dizimini şiirlere de yansıtmışlardır. Hece vezni ile serbest müstezat yazmayı da denemişlerdir. ALÇIDAN HEYKEL Tanıştığım günden beri enginle Bir taşın üstünde hayale daldım. Bulacaksın koymuş gibi elinle, Ben nerde doğmuşsam o yerde kaldım. Kimi esti başucumdan yel gibi, Kimi sızdı bir toprağa sel gibi... Yalnız ben, alçıdan bir heykel gibi Sonsuzluğu dinlemekten tat aldım. Ses topladım, renk topladım derinden, Geniş his ve hayal bahçelerinden... Fakat artık en görünmez yerinden, Yaralanmış bir kap gibi boşaldım. Faruk Nafiz Çamlıbel GİDEN GELMEZ İşittim ki, benim için ağlıyormuşsun, Hala adım düşmüyormuş dudaklarından! Geçenlerde bir yolcudan beni sormuşsun, Metruk, ıssız bir manastır gibiymiş odan! Çamlıklarda tek başına geziyormuşsun, Gözyaşların anıyormuş eski günleri... Ümidini siyah ufuklarda yormuşsun, Sanmışsın ki, giden günler gelecek geri! Artık ela gözlerinin altı çürümüş, Bahçemdeki kuşlar gibi susmuş kahkahan! Kalbin bir dal mevsimin hüznü bürümüş... Akşamları son yolcular geçerken kırdan Nazarların dalıyormuş, yıllardan beri Bir seyyahın bekleniyor gibi haberi! Yusuf Ziya Ortaç VASİYET Dostlarım, toplanın öldüğüm zaman; Riyayı bir günlük bir yana atın! Tutunuz tabutun kenarından; Bir derin çukura beni fırlatın! Kalınca büsbütün sizden uzakta, Vücudum çürürken kara toprakta, Uzanın rahatça sıcak yatakta, Yaşamak gururu içinde yatın! Yüz yüze getirmez bizi asırlar, Meydana vurulsun saklanan sırlar, Sayılsın şahsıma ait kusurlar, Korkmayın, içine yalan da katın! Anlayım: kimlermiş dost sandıklarım; Muhabbetlerini kıskandıklarım. Anlayım: ne boşmuş inandıklarım. Şu yalan hayatı bana anlatın! Dostlarım, anmayın artık adımı, Siliniz gönülden eski yâdımı. Kırınız sonuncu itimadımı: Ölünce bir daha beni aldatın. Orhan Seyfi Orhon |
|
|
|
11-13-2007, 20:30 | #2 |
çok güzel şiirler ve şairleri yeniden hatırlamak tanımak saol
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|