BAŞKENTTE ARTIK YETER MİTİNGİ

Başkent Ankara'da bir araya gelen 30 binin üzerinde eczacı 'Artık Yeter! Eczaneler yangın yeri' dedi. 441 otobüslük eczacıyı Ankara'ya taşıyan TEB yönetimi ise, sorunlarına cevap bulamadıkları takdirde eylemlere devam edeceğinin sinyallerini verdi.

Eczacıların yaşadığı sıkıntıları dile getirmek için Türkiye genelindeki 51 eczacı odası birlikte meydanlara inen Türkiye Eczacılar Birliği, hükümetin sağlık politikalarını protesto etti. Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Hemşireler Derneği ve Devrimci Sağlık-İş Sendikası, başta olmak üzere çok sayıda sendika, sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütünün destek verdiği miting, 30 binin üzerinde eczacının katılımı ile Ankara Kolej Meydanı’nda yapıldı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı alan, miting süresince trafiğe kapatıldı. Eyleme Meclis'ten de destek geldi. CHP İstanbul Milletvekili Sacit Yıldız, Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Bursa Milletvekili Kemal Demirel, İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik ve DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli de mitinge gelerek eczacılara destek sözü verdiler. Sağlık Yayıncılık

Bize Dört Yıldır Haksız Yere Bedel Ödetiyorlar
İstiklal marşı ve saygı duruşunun ardından başlayan mitingin açılış konuşmasını yapan Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, 2004 yılından beri atılan adımların, 'Sağlıkta Dönüşüm' uygulamasıyla bir ateş olup eczanelere sıçradığını belirterek, tüm sağlık sisteminin hasta hale getirildiğini söyledi. Çolak, “Krizin bedelini ödemeyeceğiz. Hastalarımıza da ödettirmenize izin vermeyeceğiz. Bize dört yıldır haksız yere bedel ödetiyorlar' dedi. Kamu kurum iskontosu kamburunu üzerlerinden atmayıncaya kadar meydanlardan inmeyeceklerini ifade eden TEB Başkanı Çolak şöyle konuştu:
'Sözler veriliyor, tutulmuyor, İmzalar atılıyor, gereği yerine getirilmiyor. Soruyorum: Biz bu ülkenin Bakanlarına da güvenemeyeceksek, kime güveneceğiz? Artık 'yapacağım' demelerine inanmıyoruz. Yapmadıkça da inanmayacağız. Sözün gerçek anlamda bittiği noktadayız. İcraat istiyoruz. Sağlık hizmeti ücretsiz oldu diyorlar, Sizlere soruyorum, Bu ülkede sağlık hizmeti ücretsiz mi? Sizden muayene ücreti almaya cesaretleri bile yok. Sağlık hizmetinin ücretini eczacılara aldırıyorlar. Bizler her gün eczanede bu ücreti ödeyemeyen binlerce insanla karşı karşıya kalıyoruz. Sizinle bizi karşı karşıya getiriyorlar. Son dört yıldır Eczacıyı tahsildar yaptılar. Bizler tahsildarlık değil sağlık danışmanlığı yapmak için eğitim görüyoruz. Bizler 24 saat kesintisiz sağlık hizmeti veriyoruz. Ama Sosyal Güvenlik Kurumu'nun reçete onay sistemi ayda 10 gün çalışmıyor. Sonuç? Hastalarımız mağdur oluyor, bizi sorumlu tutuyor, dahası eczacı kaynaklı olmayan hataların bedelini yine eczacılar ödüyor. Yeter Artık! diyoruz. Teknolojik ilerleme, elektronik sağlık nutukları atanlar Önce sistemlerini 24 saat açık tutmayı başarsınlar Hastanın kaderini elektrik şebekesine bağlamasınlar Hastayı kablolara dolayıp öldürmesinler. '

Eczacıya Hırsız Muamelesi Yapıyorlar
Sağlıkta dönüşümün yeni bir uygulamasının ise avans ödemesi olduğuna dikkat çeken TEB Başkanı Çolak, 'Avans demek, her iki eczaneden birinin kapanması demek. Bu da sağlık hizmetinin aksaması, hastanın ilaca ulaşamaması demek' diye konuştu. Yüzde 100 avans uygulamasının kendileri için bir ölüm-kalım meselesi olduğunu belirten Çolak, Biz avans değil, hakkımızı istiyoruz. Başka türlü bir uygulama kabul edilemez, kabul etmiyoruz' dedi. Çolak şöyle devam etti: 'Bizler sağlık danışmanıyız, ilaç uzmanıyız. Bilgisayar başında saatte bir değişen uygulamaları kontrol etmekten yorulduk. Bizler halk sağlığı için hizmet ediyoruz. Bırakın da işimizi yapalım. Uzmanı olduğumuz ilacı hastalarımıza anlatalım. Halkımızın kesintisiz sağlık nöbetçisi olarak çalışalım. Sağlıkta rekabet olmaz. Bu rezaleti durdurun! O Rekabet Kurulu ya da başka birisi ertesi gün televizyonlarda ilaç pazarlamaya girişirse, Dünyayı başınıza toplayacağız. İlaçta reklam ve rekabet öldürür! Bu kararı verenler, Haksız rekabet yapanlara, yolsuzluk yapanlara hizmet ediyorlar Halk sağlığına değil, Bütçeye değil. İzin vermeyeceğiz. Eczacıya hırsız muamelesi yapıyorlar. Eczane sıradan bir işletme değil Eczacı da tüccar değil. Yarın Mecliste sağlık bütçesi görüşülecek. Bu demek oluyor ki sağlık hakkımız biraz daha budanacak. Ama kimse sağlık bütçesini artırma peşinde değil, Onlar, Eczacılık yasasını değiştirip Alanı büyük sermayeye açma peşindeler. Büyük sermaye grupları bugün hastane satın alıyor Yarın eczane satın almaya başlayacak Eczacı-eczacı ortaklığı, eczanelerin şirketleşmesinin, tek elde toplanmasının ve el değiştirmesinin önünü açıyor; Korkumuz o ki, o eller eczacının elleri olmayacak! Türkiye'nin büyüyen ilaç pazarındaki payını artırmak isteyen çok uluslu şirketlerin elleri olacak. Biz eczaneyi ticarethaneye çevirmelerine izin vermeyeceğiz. Eczaneler sağlık merkezleridir, öyle de kalacaklar. Eczaneler yangın yeri olmuşsa, eğer eczaneler yanıyorsa, o yangın tüm sağlık sistemini yaralar! Sakatlar, hasta eder. Bizler; Bu berbat dönüşümü durdurana kadar Durmayacağız, durduramayacaklar. '

1 Şubat'tan İtibaren SGK'lılara İlaç Verilemeyecek
Mitingde konuşan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör ise sağlıkta dönüşümün yıkım sürecini derinleştirdiğini söyledi. 10 bine yakın eczacının iflasın eşiğinde olduğunu belirten Güngör, 'Protokol görüşmelerinde SGK'nın antidemokratik uygulamalarını ve baskılarını sürekli üzerimizde hissettik. Sürekli aba altından sopa gösterdiler' dedi. Güngör, SGK ile sözleşme süresinin dolması nedeniyle 1 Şubat'tan itibaren SGK'lılara ilaç verilemeyeceğini de sözlerine ekledi. Güngör ayrıca, getirilmeye çalışılan eczacı- eczacı ortaklığı ile de eczanelerin şirketleştirilmek istendiğini savunarak 'Şirketler eliyle hizmetin niteliği değişecek, eczaneler ticarethaneye dönüşecektir' diye konuştu.

Mitingde, hükümete olan tepkilerini taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla dile getiren eczacılar, “Bakan imzana sahip çık”, “Susma haykır / zincire hayır”, 'SGK şaşırma sabrımızı taşırma', 'Eczacıya avans bunun sonu iflas', 'Eczaneye ortak, eczacıya tuzak' şeklinde sloganlar attılar.