|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
|
Seçenekler | Stil |
11-29-2007, 11:30 | #1 |
asker neden ölmedin?
Asker neden ölmedin
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, memleketteki tüm "şahinlerin" bir gaga üstünden konuştu: -Askerlerimizin kurtulmuş olmasından fazla bir sevinç duyamadığımı ifade etmek istiyorum! Eskiden spordan sorumlu devlet bakanı olarak gençlerle yakından ilgilenen Bakan Şahin, sağ kurtulan askerler için: -Bu benim kişisel değerlendirmemdir diyor. Şahin, süreçle ilgili değerlendirmeyi Milli Savunma Bakanlığı başta olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağını belirterek, kendisinin kabinenin bir üyesi ve Adalet Bakanı olarak bunun ötesinde "başka bir şey" söylemeyeceğini kaydetmiş. Aslında daha ne söylesin ki? Ama "başka hiçbir şey söylemeyen" Sayın Bakan, bakın bir başka soru üzerine kendini tutamayarak neler söylüyor: -Ben bu askerlerimizin operasyonla ilgili o gece bu teröristlerle birlikte gitmiş olmasını bir Türk vatandaşı olarak içime sindiremedim! Başbakan Tayyip Erdoğan bu çocukların şehit olmuş arkadaşları için "dört aylık eğitimden sonra yavrularımızı dağlara gönderiyoruz, bu iş uzman eleman ile yapılmalı" demişti. Bakan Şahin ise Başbakan'ın eğitim açısından "yetersiz" dediği gençlerden beklediklerini şöyle açıklıyor: -Bizim askerimiz, bizim Mehmetçiğimiz vatanı korurken gerektiğinde her an şehit olmayı göze alan bir askerdir! Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin gayet açık olarak diyor ki: -Neden ölmediniz? Bakan, acaba bu talebini kendi çocukları için dile getirebilir mi? Aynı bakan "aileler memnum olmuş olabilirler, milletimiz memnun olmuş olabilir" dedikten sonra kendisinin pozisyonunu şöyle ifade ediyor: -Ben memnun olmadım! Halbuki PKK bu askerleri öldürseydi ne kadar iyi olacaktı! Büyük cenaze törenleri düzenlenecek, şimdi sağ olan askerler bayraklı tabutların içinde buz gibi bedenleriyle yatırılacaklardı. Şimdi üzüntülü olan Bakan Şahin tabutların başına gayet mutlu biçimde gidecek ve gürleyecekti: -Bu yavrularımızın kanı yerde kalmayacak! Bu vatan için ölenleri unutmayacağız. Onları daima kalbimizde yaşatacağız! -Sayın şap-şahin bu gençler kendi bedenlerinde yaşasalar olmaz mı? -Hayır! Şahin olmak böyle bir şey işte! Gençleri tabutta seviyorlar, dirisine tahammül edemiyorlar. Nazım ALPMAN/BİRGÜN :c030: |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|