PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bir Garip Rüzigar


kelebek35
06-28-2010, 14:48
Nefesim ne kadar çok kesilmeye başladı ve ben ne çok kapına gelir oldum bir parça nefes dilenmek adına. Her kapına geldiğimde bir kap nefes sundun bana da, nefessizlikten kurumuş dudaklarımın nefessizliğini giderdin.

Ne zaman kendimi yalnız hissetsem ılık esen acil rüzgarlar yetişiyor senden, bana. Üşüyen yalnızlığıma bir annenin çocuğuna sarıldığı kadar sarılıyor. Yalnızlığım üşümüyor artık tarafından gönderilmiş ılık esen rüzgarın misafirhanesinde.

“Farklısın” dedin.!

Farkım; terk edilmişliğin çöplüğünde, yani ölüler ülkesinde yanmayan mum karanlığında, sırtımda ki hançer ile yazdığım yazılarımdan.

Bir hançer var sırtımda
Ölümün mürekkebini ruhuma boşaltan
Bir cinayet var sırtımda
Faili belli olan, failin haberi olmayan.

Zemheri gecelerin en ayaz aralığındaki masamda yazı yazmak için acı dolabımdan kendime acı bakınıyorum. Bazıları bol, bazıları küçük geliyor. Artık yeni acılar almak gerek sezon indirimini beklemeden;

Diyorum.

Sen geliyorsun; acılarıma, mutluluk serpiştiriyorsun. Doğmayı bekleyen yazılarım bir ölünün günlüğünde yer bulamıyor. Yazılar ölürken, ben diriliyorum. Oysa ne çok korkuyorum dirilmekten!

Her diriliş bir ölüm deyilmidir!?