sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SAĞLIK - KADIN-ERKEK-CİNSELLİK > Sağlık - İlgili Haberler ve Son Gelişmeler
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Sağlık - İlgili Haberler ve Son Gelişmeler Sağlıkla ilgili haber ve yorumlar burada.sorularınız sorunlarınız,tedavilerle ilgili bilgiler ,ağız ve diş sağlığı .

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 09-07-2008, 13:54   #1
Kullanıcı Adı
tomqoliq
Standart Akupunkturun Değişik Kullanimlari

Akupunkturun Değişik Kullanimlari

Daha önce bazi akupunktur uzmanlarinin hastalik nedenleriyle ilgilenmeyip
hastalik arazlarini tedavi ettiklerinden söz ettiniz. Bu konuda biraz daha
açiklama yapabilir misiniz?

Akupunkturun birbirinden farkli iki ayri şekilde kullanilabileceğini açik bir
şekilde ortaya koymamiz son derece önemlidir. Bunlardan biri sadece hastalik
arazlarini tedavi amaci ile kullanilmasidir ve bu tedavi yöntemi büyük tehlikeler
yaratir.

Hastaliğin ve nedenlerinin ele alinişina kisaca bir daha değinmek isterim. Daha
önce açikladiğim gibi, bir meridyendeki enerji dengesini yitirirse bir süre sonra
kişi tehlike işaretlerini almaya başlayacaktir. En basit şekilde, beden, zihin ya
da ruh. "yolunda gitmeyen bir şeyler var, lütfen yardim et" demektedir. Bu
işaretler fiziksel, duygusal ya da zihinsel olabilir; ama her biri hastaliğin ilk
belirtisidir. Bunlar ikaz ya da yardim çağrilaridir.

Eğer yardim etmek üzere hiç bir şey yapilmazsa, durum daha kötüleşecek ve
sonunda romatizmal eklem ağrilari, lumbago (bel ağrilari, migren (başağrilari)
gibi isimlerle bilinen hastaliklarin arazlari ortaya çikmaya başlayacaktir.
Eğer hastanin iyileşmesi isteniyorsa, hastalik nedenleriyle ilgilenilmesi,
mümkünse de ortadan kaldirilmasi gerekliliği çok açiktir. Enerji dengesi
akupunktur ile sağlaninca, belirtiler de yok olacak, hasta kendini daha iyi
hissedecek ve sağlikli kalacaktir.
Çinlilerin akupunkturu ilk kullanma amaçlari buydu. Geleneksel Çin
Akupunkturu kişi ile bir bütün olarak ilgilenir ve amaci hastaliğin altinda yatan
nedenleri keşfetmek ve bu nedenlerle doğrudan ilgilenmektir.
Böylece, ilk endişe, arazlari ortadan kaldirmak değildir, eğer böyle yapilirsa
hastalik bastirilmiş olacaktir.

Geleneksel akupunktur, "bu kişinin hastalik belirtileri neler?" diye değil "nasil
bir insan bu tür arazlari gösterir ve niçin?" diye sorar.
Uzmanlari bu tip sisteminde yetiştirmek çok uzun zaman alir. Çinliler, gerçek
ustaliğa yirmi yilda ulaşilabileceğini söylerler. Geleneksel akupunktur teorisi
basit görünse de uygulamasi karmaşiktir. Örneğin, nabizlari ve enerji durumunu
okumak, ana enerji durumunu okumak, ana enerji dengesizliğini belirlemek ve
gerekli tedaviyi kararlaştirmak, seslerin, renklerin, duygularin ve kokularin
analizini yapmayi öğrenmek kolay değildir. Bu nedenlerden ötürü akupunktur
ustasi olabilmek uzun zaman alir.
Bütün bunlari söylüyorum çünkü diğer tip akupunktur uygulamasinin -"formüllü
akupunkturun"- Batida yaygin olmasinin bir nedeni de budur. Batililar
geleneksel Çin Akupunktur uzmanlarinin uyguladiği akupunktur tedavisinin
başarili sonuçlarini gözleyip, akilda tutarak kopya etmek istemişlerdir. Fakat,
gerçekte, uzmanlari ve tedavilerini sadece gözlemekle çok az bilgi sahibi
olunabilinir, çünkü Geleneksel akupunktur da hiç bir zaman iki insan ayni
şekilde tedavi edilmez. Her insan eşsiz bir varliktir ve kendine özgün bir tedavi
gerektirecektir. Bu nedenle, çoğunlukla görülen arazlar için formüle edilmiş
tedavileri uygulamak doğru olmayacaktir.

Çinliler, yüzyillardir belirli sorunlar için çeşitli formülleri toplayip
onaylamişlardir. Ama, iyi eğitim görmüş bir uzman, önce Geleneksel Akupunktur
prensipleriyle teşhis koyup, ondan sonra uygun formüllerden birini seçebilecek
kadar Geleneksel Akupunktur kavramlari ve uygulamasi üzerine bilgi sahibidir.
Batida, bu formüller uygunsuz şekilde kullanilmaktadir. Sadece bir hafta sonu
ya da bir hafta kadar kisa bir eğitim görüp; belki de bir kaç hafta Çin'de kalarak,
akupunktur yapan çok insan vardir. Bunlar, kendilerini akupunktura yetkili
görürler, fakat, gerçekte yaptiklari tedavi sadece hatirladiktan ve belirli
isimlerde ki hastalik ve arazlari için kullanilan formülleri uygulamaktir. Bu
tarzda çalişan bir uzman örneğin migren için kitabina bakar ve formül olarak
verilen bir noktalar listesini yardimci olur ümidiyle uygular.

Bu sadece aptalca olmayip, daha önce de söylediğim gibi, ayni zamanda zararli
da olabilir. Migren ağrisi çeken tüm hastalari rahatlatmak için herbirine ayni
noktalari kullanmak her hastanin ayri bir insan olduğunu reddetmek olur. Hiç
bir migren ağrisi ayni nedenlerden kaynaklanmaz. Birinin migreni çok endişeli
olmasindan, diğerininki çok fazla yağli yemek yemesinden ve öbürününki de
belki aldiği ilaçlardan kaynaklaniyordur. Problem belki dalakta, belki
karaciğerde, belki de safra kesesinde ya da küçük bağirsaklardadir. Migrenden
şikayeti olan her iki insanin ayni noktalari kullanarak tedavisi nasil mümkün
olabilir?

Eğer yetersiz eğitilmiş bir uzman hastalik belirtilerine dayanarak tedavi uygular
ve bu belirtilere iyi geldiği varsayilan genel bir formül seçerse, hastanin enerjisi
dengeye gireceğine daha da bozulabilir. Hastalik belirtileri kaybolsa bile, bir kaç
ay ya da bir kaç yil sonra (hastalik belirtilerine yönelik akupunktur tedavisinin
enerjiyi daha da bozmasi nedeni ile) çok daha ciddi rahatsizliklar ortaya
çikabilir.

Uzak Doğu'da, daha önce de söylediğim gibi Geleneksel Akupunktur, "yereldoktorluğu" ya da formül akupunkturunu sadece geçici ve ilk yardim olarak
onaylar ve izin verir. Başinizin ağridiğini varsayalim, belki çok geç yattiniz, fazla
içki içtiniz, beklenmeyen bir sikinti ve şok geçirmişsiniz- ağriyi geçirmek için bir
Aspirin ya da Disprin alirsiniz. Böyle bir durumda, Uzak Doğu'da, ağriyi
geçirmek üzere bir Disprin almak gibi, formül tedavisi uygulanabilir. Fakat
tekrar eden baş ağrilariniz varsa o zaman siz de devamli Disprin almazsiniz;
yardim etmesi için doktorunuza danişirsiniz. Bunun gibi, devamli baş ağrisi
çeken biri geleneksel tip uzmanindan yardim isteyecektir.
Size bu iki tip akupunkturu ortaya koyan gerçek bir olayi anlatayim. Otuz sekiz
yaşinda bir Amerikali doktor çok kisa bir akupunktur kursuna devam etmiş;
sanirim bu 10 günlük bir kursmuş. Akupunktur noktalarinin nerelerde olduğunu
ve belirli problemlere yardimci olabilecek noktalari öğrenmiş. Kendinin beş
senedir tekrar eden bir diz ağrisi vardi ve kendi kendini tedaviye karar vermiş.

Bir kaç hafta dizinin çevresinde ki bir kaç noktayi uyarmiş ve ağrisi tamamen
yok olmuş. Aşaği yukari bir sene sonra bir kalp krizi geçirdi. Uzmanlar hiç bir
neden bulamadilar. Görünüşte hayatinda, sağliğinda ya da ailesinin geçmişinde
herhangi bir kalp rahatsizliğina neden olabilecek hiç bir sorun yoktu. Uzmanlar
bunun nedenlerine bir açiklik getiremediler. Ama hiç kimsenin aklina doktorun
kendi kendine akupunktur tedavisi yapmiş olacaği gelmedi. Büyük bir olasilikla
kalp krizine neden olan ya da katkida bulunan uyguladiği "araz akupunkturu"
idi. Bu noktalarin her gün yoğun olarak uyarilmasi kalp enerjisini dengesini çok
ciddi bir şekilde bozabilir ve kalbin üzerine de büyük bir baski yaratabilir.
Ağriyi geçirmek üzere bedenin bir bölümüne enerji verildiğinde, o enerjinin,
bedenin başka bir yerinden alinmakta olduğu bilinmelidir. Yukaridaki olayda,
kalp meridyeni enerjisinden mahrum edilmiş olabilir.
Görüyorsunuz ki bu harika tip sistemi çok kolaylikla yanliş ya da kötüye
kullanilabilir. Batidaki uygulanmasinda ki bir diğer zorluk da bizim sağliğa ve
hastaliğa bakiş ve anlayişimizin Çinlilerden farkli olmasidir. Bizim için geçerli
olan sağlik yöntemi, hastalik belirtilerinin bir an önce ortadan kaldirilmasidir.
Bati ve Doğu tedavi sistemleri rahatsizliklara tamamen farkli iki uçtan bakarlar.
Batili doktorlar belirli rahatsizliklari tedavi etmek üzere eğitilmişlerdir. Bu
nedenle her birinin belirgin ilgi alanlari ve (kalp, böbrek, göz, sinir ve bir çok
diğer konularda) hünerleri olan uzmanlarimiz vardir. Doktorlar iltihaplari
öldürmek, ağrilari geçirmek, hastalik belirtilerini kontrol etmek ve (hormon
yetersizliği gibi) yetersizlikler için reçeteler yazarlar. Cerrahlar bedenin
hastalikli kisimlarini keser, kiriklari tamir ederler.

Daha önce söylediğim gibi, Geleneksel Çin doktoru hastalik belirtilerine sorunun
kendi değil, sadece bir işareti olarak bakar. Hastaliğin nedenlerini araştirmak
üzere eğitilmiştir ve amaci öncelikle nedenlerle uğraşmak ve ikinci derecede
belirtilere bakmaktir.

Batida eğitim görmüş bir doktor için Geleneksel Akupunktur öğrenmek, tani
olarak anlamak ve uygulamak, hastalik ve rahatsizliklara bakiştaki temel
farkliliklar nedeni ile fazlasiyla zordur. Öte yandan, "araz akupunkturu" mevcut
tip sistemine kolaylikla girebilmektedir. Batida eğitilmiş bir doktora migren için
bir formül, lumbago için bir başka formül, eklem ağrilari için bir başkasi ve
benzerleri olmasi gayet normal gelir. Bu nedenle akupunktur noktalarini
bulmayi öğrenip onlari bu şekilde kullanabilmek işlerine gelir.

Günümüzde, Bati'da akupunktura gittikçe artan bir ilgi var. Tip dünyasinda, bir
çok doktor akupunkturu kendi uğraşilari içine alip, hastanelerde de bunun
uygulanmasini istiyorlar. Ne yazik ki, gittikçe artan sayida doktor kisa kurslara
devam edip sadece "araz akupunkturu"nu öğreniyor. Bu yöntemin vereceği
zararlar ve Geleneksel Akupunkturun uygulanmasi üzerine hiç bir bilgileri yok.
Başka bir nokta da bir kimsenin ayni anda hem Doğu, hem de Bati tibbim
uygulamaya çalişmasinin akillica bir davraniş olmayacağidir. Yedi ile on sene
eğitimden geçtikten sonra, çok az sayida doktor beş on sene harcayip geleneksel
akupunkturu yeterli bir şekilde öğrenmeyi istemektedir (Bati sistemiyle tatmin
olmayip, tamamiyle alanlarini değiştirmek isteyenler dişinda). Bunun yani sira,
akupunktur uygulamasinda, Bati tibbinin rolü yok gibidir. Daha önce de
söylediğim gibi, kavramlar tamamiyle farklidir.
Cinde, tüm tip öğrencileri anatomi, fizyoloji, patoloji gibi ayni temel eğitimden
geçerler. Ondan sonra ya Bati Tibbinda ya da Geleneksel Çin tibbinda uzmanlik
kazanirlar. Mezun olduktan sonra, yan yana çalişirlar ve belli bir hasta için
geleneksel tibbin mi yoksa modern tibbin mi daha yararli olacağina beraber
karar verirler.

Ama hiç biri her iki tibbi birden ne öğrenmeye ne de uygulamaya kalkar.
Eğer bu prensip Bati'da bu şekilde anlaşilmaz ve uygulanmazsa, bir çok
doktorun muayenehanesinde ve hastanelerde çok sağliksiz bir akupunktur
uygulaniyor olacaktir. Ne yazik ki, akupunktur da bu yetersiz temellere göre
yargilanacaktir. Ayni zamanda, doğal olarak insanlar doktorlarinin yapacaği
herhangi bir akupunktur tedavisinin iyi ve tamamen güvenli olduğunu da
sanacaklardir. Açikladiğim gibi, bu tamamen doğru olmayabilir. İyi bir
akupunktur sadece iyi taninmiş bir kolejde, en az üç senelik bir eğitim görmüş ve
araz ya da formül akupunkturu yapmayan bir uzman tarafindan yapilabilir.
Esasinda çok eskiden Cinde, özel bir çalişmadan geçmeden akupunktur üzerine
biraz bilgi edinmiş insanlarin var olduğunu düşünebiliriz. Bu kişiler belirli
tedavilerin, kulak, karin, baş ağrisi gibi ağrilara iyi geldiğinin farkina
varmişlardi. Böylece kendi ailelerini tedaviyle başlayarak yine kendi çevreleri
içinde diğer kişilerin de basit rahatsizliklarini tedavi etme alişkanliği doğmuştu.
Bu şekilde çalişan kimse de 'yerel doktor' (local doctor) ya da 'yalinayakli doktor'
(barefoot doctor) diye taniniyordu. Çin gibi çok büyük kirsal yerleşmelerin olduğu
bir ülkede en yakindaki yetkili uzmanin yüzlerce kilometre ötede olduğu
düşünülürse, böyle bir sisteme olan ihtiyaci anlamak da kolaylaşacaktir. Yerel
doktor tedavisi bu nedenle, tam yetkili bir Geleneksel Akupunktur uzmanina
ulaşilana kadar, gerektiği halde acil servis ve ilk yardim tedavisi olarak çok
önemliydi.

Bu gün de Çin'de, çok geniş kirsal kesimlere başka bir şekilde hizmet etmek
mümkün olmadiğindan, hâlâ bu tür akupunktura ihtiyaç duyulmaktadir. Ama,
bu Bati için gereksiz olduğu gibi uygun da değildir. Bati doktorlarinin ciddi
hastaliklar için yeterli eğitimi olmadan 'araz akupunktur" tedavisi yapmasi, ilk
yardim için eğitilmiş bir kişinin ameliyata kalkişmasina benzer. İyi, etkin,
güvenilir ve uzun vadede yararli akupunktur geleneksel bir eğitim gerektirir.

Son zamanlarda kulağin zimbalanmasinin, kilo kaybetmek, sigara ya da
alkolden vazgeçmek için yardimci olduğu üzerine çok reklam yapildi. Bu konuda
ne düşünüyorsunuz?
Kulaktaki bir akupunktur noktasini zimbalayarak o kişiyi yemekten, sigara ya
da alkol almaktan vazgeçirmeye çalişmak yine bir arazi tedavi etme çabasidir.
Daha basit olarak yine bir 'araz akupunktur' örneğidir.
Bu insan niçin alkol aliyor, sigara içiyor ya da aşin yemeğe düşkün diye kendi
kendimize sormaliyiz. Genelde, tüm bu alişkanliklar insanlarin yaşamlarini
olduğu gibi devam ettirmeleri için koltuk değneği görevi görürler. Sağlikli bir
beden, zihin ve ruh halindeki hiç bir insan kendine, ailesine ve içinde bulunduğu
topluma yük olacak kadar alkole bağlanmaz.
İnsanlarin "içkiye itildiğini" söyleriz ve çoğu kez bu kesinlikle doğrudur. Kişi
zihninde, vücudunda ya da ruhen öylesine izdirap çekmektedir ki, bundan
kaçmak ihtiyacini duyar. İşlev görebilmek ve izdiraplariyla başa çikabilmek için
alkolün yardimina ihtiyaci olduğunu düşünür. Ayni şey yemek içinde geçerlidir.
Çaresiz olan bir sürü hasta, boşluğu doldurmak, çaresizlik hissini yenmek için
teselliyi yemekle arar. Yiyecekler bir koltuk değneği ya da emzik yerine geçer.
Benzer nedenler çok fazla sigara içmenin altinda da yatar.
Kilo kaybetmek, sigara ya da içki içmeyi birakmak için araz tedavisi olan
insanlar biliyorum. Tedavileri bazilari için etkindi; ama sadece ellerinden koltuk
değneği alindiği için, sonradan ciddi bir sinir krizine neden oldu.
Böyle tepkiler aşin alişkanlik nedenlerinin tedavi edilmesinin ne kadar önemli
olduğunu vurgular. Neden yok olduğundan, sigara ya da içki içmek, aşiri yemek
yemek arzusu yok olacaktir. Arazlar, aşin istekler bastirilarak yok edilirse,
mutlaka başka yollardan ortaya çikacaktir.
Son senelerde Kizil Çin 'i ziyaret eden Batili insanlarin öncelikle filme aldiklari
ve üzerinde yazilar yazdiklari konu akupunkturun anestezideki kullanimi oldu.

Bu, Geleneksel Akupunktur uzmaninin görevinin bir parçasi midir?
Bu akupunkturun farkli ve özel bir şekilde kullanimidir. Tam anlamiyla bu
uygulamaya Akupunktur analjezi (ağri duymazliği) demek gerekir çünkü hasta
uyutulmamiştir. Ameliyat sirasinda hastanin bilinci yerindedir ve sadece
bedeninin belirli bir kisminda aci hissini kaybetmiştir. Bati'da çok konu
olmasinin nedeni kullanilan tekniğin yeni olmasi ve Cinde de çok reklaminin
yapilmiş olmasidir.

Modern Çin'deki akupunkturcular eski sistemleri araştirmakta ve bedenin
ameliyat yapilmasi gereken farkli bölgelerin uyuşturulmasi için denemeler
yapmaktaydilar. Bu, çok basit bir işlemdir- bedenin belirli noktalarina
akupunktur iğneleri batirilir. Çoğunlukla iki, belki de dört iğne genellikle
bacağin alt kismina ve ayaklara ya da kollarin aşaği kismina ve kulaklara
batirilir. Sonra iğnelerin her biri ameliyattan yirmi dakika kadar önce uyarilir
(ameliyat sirasinda da belirli araliklarla). Bu uyarmalar ya elle ya da bir makina
ile yapilir.
Bu uygulamanin çok başarili olduğu görülmüştür. Hastalar ameliyat süresince
bilinçli ve tamamen rahat ve sakin görünürler. Kan basinci, solunum ve nabiz
normaldir. Birçok kez hasta cerraha faal olarak yardimci da olur (örneğin, kendi
nefes alişini düzene sokarak).

Uyuşturulmuş bölgede bir his duyulur ama aci hissedilmez. Cerrah deriyi
yardiğinda hasta sanki cildinin üzeri bir kalemle çizilmiş gibi bir his duyar. Bir
organin hareket ettirildiğinin, kemiğin kesildiğinin farkindadir ama tüm
hissettiği bu kadardir. Cinde ulaşilmasi güç kirsal bölgelerde, çok acele ameliyat
olmasi gereken hastalarin hastaneye getirilemediği ya da anestezi için gerekli
malzemelerin bölgeye ulaştirilamadiklari durumlarda, bu tür anestezi
yöntemleri özellikle çok faydalidir. Bu tekniği kullanarak çok sayida hastanin
hayati kurtarilmiştir.

Batida da, Akupunktur aneljesinin oynayabileceği önemli bir rol vardir.
Geleneksel anestezi kullanilmasi, yaşamlari, yaşlilik ve kalp yetersizliği gibi
nedenlerle tehlikeye girecek hastalari ameliyat etmeyi mümkün kilacaktir. Bu
insanlar şimdi başka tür anestezi imkani olmadiği için hayatlarini izdirap içinde
geçiriyorlar.
Akupunktur aneljesinin bir kaç faydasi daha vardir. Sadece kullanilan
geleneksel yöntemlerden daha ucuz değil, ayni zamanda hastalara ameliyat
süresince ya da sonrasinda, hiç bir yan etkide bulunmamasi gibi çok büyük bir
özelliği de vardir. Acil bir durumda, midenin boş olmasi gibi bir gereksinim olmadiği
için, ameliyatlar derhal yapilabilir. Hasta ameliyattan önce ya da sonra
istediği zaman yemek yiyebilir. Ameliyat sonrasi hastanin kendine gelme süresi
çok kisadir. Hasta çoğu zaman ameliyat masasindan kalkip yatağina
yürüyebilecek kadar iyidir.
Tüm bunlara rağmen, Batida ki kullanimi açisindan bir tereddütümü de dile
getirmeliyim. Ağri hissinden korkmak üzere şartlandiğimiz ve önemli
ameliyatlar sonunda ortaya çikan sarsintilari gözlediğimiz ve hakkinda çok şey
duyup düşündüğümüz için, ameliyat sirasinda bilinçli olmamizi beklemek bize
çok zor gelebilir (özellikle bölgesel uyuşmanin ameliyat sirasinda birden
azalmasi da mümkün olduğu için).
Akupunktur aneljesi doğum sirasinda çok başarili olarak kullanilabilir. Anne
doğum sirasinda tamamen bilinçli olduğu halde hiç bir ağri duymayacaktir.
Ayrica ilaçlara da gerek kalmayacaktir. İnsanlar bu konuda kolaylikla
eğitilebilecekleri için, doğum sirasinda akupunktur kullanilmasi Batida sağlik
hizmetlerine çok büyük yararlar sağlayabilir. Bu durumda, Geleneksel
Akupunktur uygulamak için gerekli tüm eğitimi almaya gerek yoktur. Uzman
akupunkturu sadece bu amaçla kullanacaktir ve teşhis koyma ya da tedavi ile
ilgilenmeyecektir.

Görüldüğü gibi. Akupunktur aneljesi Geleneksel Akupunktur ve hatta "yerel
doktor" ya da "yalinayakli doktor" tatbikatindan çok farklidir. Eğer bir kimseye
ameliyat, diş tedavisi, doğum gibi nedenlerle akupunktur aneljesi uygulanmişsa,
daha sonra bir Geleneksel Akupunktur uzmani tarafindan kontrol edilmeli ve
enerjisinin tekrar dengesini bulduğundan emin olunmalidir (sadece nadiren
dengeyi tedavi etmek gerekir). Bu kontrol, o kimsenin gelecekteki sağliğini
güvenceye alacaktir.
tomqoliq isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 19:14


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog