Akbank-Citi örneğindeki gibi biz de stratejik ortakla daha hızlı büyürüz
Akbank-Citi örneğindeki gibi biz de stratejik ortakla daha hızlı büyürüz
Türk finans sektörü, 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından oluşan siyasi istikrar ve AB yolunda atılan kararlı adımların etkisiyle 2004 yılından itibaren yabancı yatırımların akınına uğradı.
Aralarında orta ölçekli bankaların da bulunduğu 15 banka bir anda el değiştirdi. Yabancılar satın almanın dışında stratejik ortaklık yoluyla da malî piyasalardaki konumlarını pekiştirdiler. Amerikalı Citibank Akbank'ın yüzde 20'sini 3,1 milyar dolara alırken, Garanti'nin de yüzde 26'sı 1,5 milyar dolara ABD'li General Electric'in oldu. Finans sektörünü küresel devlerin arenasına dönüştüren bu süreçten katılım bankaları da nasibini aldı. Bu yıl mart ayında sektörün önemli oyuncularından Türkiye Finans, Suudi Arabistanlı NCB Grubu tarafından 1 milyar 180 milyon dolara alındı. Bu satınalma sonrasında sektördeki yabancı banka sayısı üçe (Albaraka, Kuveyt Türk ve Türkiye Finans) yükselirken, yerli oyuncu olarak sadece Bank Asya kaldı. Genel Müdür Ünal Kabaca, milli bir kuruluş olma sözünün arkasında durduklarını yinelerken, bir ölçek savaşı haline dönüşen finans sektöründe güçlü kalabilmek için bir yabancı bankayla stratejik ortaklık yapabilecekleri sinyalini veriyor. Zaman'ın finans ekine konuşan Kabaca, şunları aktarıyor: "Gidişat bize şunu gösteriyor: Önümüzde iki seçenek var; ya son derece sınırlı bir büyümeyle ya da birtakım stratejik işbirliklerine gitmek. İşbirliği derken neyi kast ediyorum; bir sermaye artırımına gitmek ve bir yabancı ortağı yüzde 10-20 oranında ortak etmek gibi.
|