12-27-2007, 16:05 | #1 |
AHMED YESEVİ
AHMED YESEVİ
Hz. Ali soyundan Şeyh İsmail'- in oğlu olan Ahmet Yesevi, Türkistan'ın Seyram kentinde doğdu. Ahmet, gençliğinde amcası Arslan Bab'dan manevi terbiye ve tasavvufi eğitim gördü. Babasının da menkıbeleriyle tanınan bir şeyh olması, onun çevresinde benimsenmesini kolaylaştırdı. Arslan Bab'ın vefatından sonra Hoca Yusuf Hamadani'ye katıldı. Ahmed Yesevi, YusufHamadani'nin sohbetinde yetişip kemale erdikten sonra onun dört halifesinden biri oldu. Yusuf Hamadani'nin ölümünden sonra bir süre şeyhlik yapan Ahmet Yesevi, daha sonra manevi bir işaretle müritlerini Abdülhalik Gücdivani'ye bırakarak Yesi'ye döndü. İslam'ı basit bir şekilde ve tasavvufi motiflerle halka sunan Ahmed Yesevi, Orta Asya Türkleri'nin Müslüman oluşunda önemli bir rol oynadı. Yesevi, ilmini halkına aktarmada 'Hikmet söyleme'yi bir yöntem olarak kullandı. Yesevi hikmetlerini eski Türk edebiyatında yaygın olan ve yine çoğu zaman halkın eğitimi amacıyla kullanılan hece veznindeki dörtlük şiirler şeklinde Türkçe olarak söyledi. Yesevi'nin yazdığı dörtlükler daha sonra "Divan-ı Hikmet" adıyla kitap haline getirildi. Yesevi'nin eğitim anlayışında nefsi terbiye edip gerçek aşka yönelmek önemli bir yer tuttu. O, kendi hayatını aktardığı hikmetlerinde, kendi nefsiyle ne kadar büyük bir mücadele verdiğini de anlattı. Ahmed Yesevi, Hz. Muhammed'in öldüğü yaş olan 63'e geldiğinde halvete girdi. Yaptırdığımezar şeklindeki halvethanede ölünceye kadar ibadet etti. Öğrencilerine eğitim vermeye halvethaneden devam etti. Yesevi'nin tekkesinde zaman zaman mürit sayısının 99 bine ulaştığı söyleniyor. Ahmed Yesevi zamanını üçe ayırır, günün büyük bölümünü ibadet ve zikirle geçirirdi. İkinci bölümde talebelerine eğitim verir, üçüncü bölümde ise geçimini sağlamak üzere tahta kaşık ve kepçe yaparak bunları satardı. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|