Ağır Roman'da kendi fantezisinin mitolojik ve masalsı olanaklarına başvurarak yeni bir evren yaratıyor. Bir büyük kent 'cangıl'ıdır bu evren. Bir kültür metropolünde yaşamalarında karşılık, o kültürle iletişim kurmayan, sistemdeki çürümüşlüğün ürünü bir toplum kesimindeki insanların evrenidir bu; pezoların kevaşelerin, yengeç heriflerin, malbuşçuların, zarboların dünyası.. Bu koşulları şiddet aracılığıyla protesto eden ya da uyuşturucu yoluyla düş dünyasına sığınan bir slum Don Kişot'u yaşamaktadır. Türk edebiyatının bugüne dek ortaya çıkardığı en etkileyici insan portrelerinden biridir.