“Bosna çöküşün eşiğinde”
Dayton Barış Anlaşması'nın baş mimarı ABD'li diplomat Richard Holbrooke ile uluslararası toplumun Bosna Hersek'te temsilciliğini yürütmüş olan Paddy Ashdown, Bosna-Hersek'in çöküşün eşiğinde olduğu uyarısında bulundu.
İki diplomat, ABD'nin Bosna'ya sırtını dönmesi, Avrupa Birliği'nin (AB) tutarlı bir siyaset gütmemesi neticesinde Sırp lider Milorad Dodik ve Rusya'nın tutumun Bosna'yı çöküşün eşiğine yittiği uyarısında bulundu.
Guardian gazetesi için bir yazı kaleme alan iki diplomat, "13 yıl önce Amerika'nın liderliğinde Bosna'nın 3.5 yıl çektiği savaş Dayton Anlaşması ile sona ermişti. Bosna bugün çöküş tehlikesi ile karşı karşıya. Diğer bir krize yuvarlanmamak için 1995'te olduğu gibi kararlılık ve transatlantik birlik gerekiyor." diye yazdı. "Uluslararası toplumun bir dönemler sevgilisi" olan Bosna'daki Sırp bölgesinin Başbakanı Dodik'in milliyetçi politikalar güttüğünü belirten Holbrooke ve Ashdown, "Dodik'in uzun vadeli siyaseti belli: Bir şans ortaya çıktığında bağımsızlık ilan edecek bir pozisyonda bulunmak." dedi. Bosna Hersek'in anayasal zayıflığından, uluslararası toplumun bezginliğinden ve AB'nin koyduğu şartlara uyamamasından Dodik'in yararlandığını belirten iki diplomat, Sırp liderin son 13 yılda kat edilen mesafeyi geriye çevirdiğini ve ülkenin kurumlarını zayıflattığını kaydetti. İki diplomat, Dodik'i Rusya'nın cesaretlendirdiğini ve yardımda bulunduğunu belirtti. Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Haris Sladziç'in de Dayton Barış Anlaşması'nın değiştirilmesini istediğini belirten iki diplomat, "İki lider de temel bir prensibi çiğniyor: Tek bir devlet içinde federal bir yapı. Bosna'daki krizin temelindeki sorun bu zehirli etkileşim." diye yazdı. Bu gelişmelerin sonrasında 1992'deki "şüphe ve korkunun yeniden canlandığını" vurgulayan Holbrooke ve Ashdown, "Yıkıcı dinamik hız kazanıyor. Bosna ve Hırvat milliyetçiliği yükselişte. Son yerel seçimler, milliyetçi partiler için teşvik edici sonuçlar ortaya koydu." dedi.
Bush yönetiminin Bosna'ya sırtını döndüğünü ve bu ülkeyi Avrupa Birliği'ne bıraktığını belirten iki diplomat, "Ancak Avrupa Birliği tutarlı bir strateji üretemedi. İlerlemenin olmadığı bir ortamda ilerleme var olduğunu ileri süren AB, sadece kendi etkisini değil Dayton'dan bu yana ilerlemenin gücü olan Yüksek Temsilcilik Ofisi'ni ve askerleri de zayıflattı." diye yazdı. İki diplomat, Yüksek Temsilci Miroslav Lajcak'i zor zamanında desteklemeyerek "otoritesini zayıflattığını" da vurguladı.
Avrupa Birliği'nin kararsızlık gösterdiği bir ortamda Dodik gibi Rusya'nın da bu durumdan yararlandığını aktaran Holbrooke ve Ashdown, Moskova'nın bölgede ABD ve Avrupa Birliği için sorunlar oluşturduğunu vurguladı. Bosna'daki Moskova destekçilerinin Yüksek Temsilcilik Ofisi'ni kapattırmaya çalıştığını belirten iki diplomat, "Temsilcilik açık kalmalı ya da benzer güçlü bir ofis kurulmalı." dedi.
Avrupa Birliği'nin önceliğini Kosova'ya verdiğini belirten Holbrooke ve Ashdown, Bosna'nın "daha büyük ve tehlikeli bir sorun" olduğuna dikkat çekti. Holbrooke ve Ashdown, "AB'nin uyanması, ABD'deki yeni yönetimin tekrar Balkanlara dönmesi ve etkin bir askeri varlık ve uluslararası toplumun uzun vadeli siyasetini güçlendirmesi ile AB-ABD'nin Bosna'nın bir devlet olarak devam etmesine yönelik taahhütlerini yenilemesi halinde" Bosna Hersek'teki çöküşün durdurabileceğini yazdı. Holbrooke ve Ashdown yazıyı şöyle bitirdi: "İşlerin hızlı bir şekilde çirkinleşmesini istemiyorsak Bosna'ya tekrar yoğunlaşma zamanı. Bunun bedelini biliyor olmamız lazım."
habervaktim
|